Herkes gibi ben de ağladım. Neslican Tay’ı bir yılı aşkın süredir sosyal medyadan takip ediyor ve çektiği acılara rağmen pes etmeyişine, ‘an’a kıymet veren yaşama sevincine tanıklık ediyordum.
Zamanla tanıklıktan öte tanışıklığa, arkadaşlığa benzer bir duygu da gelişti bende, sosyal medya getirilerinden biri sanırım. Kesilen bacağının yerine takılan protezle yeniden ayağa kalkmasını, hayata karışmasını, başka hastalara umut ve bilinç aşılarken sağlıklı insanlara hayatın ve sağlığın kıymetini hatırlatmasını hep saygıyla, minnetle karşılardım.
Üç kez yendiği kansere dördüncü kez yakalandı Neslican. Tedavi yöntemlerini, vücudunun verdiği tepkiyi, hastalığın nüksedişini, hissettiği acıyı milyonlarca seveni gibi ben de son kez ondan dinledim. Umudu ve mücadele azmi hala diriydi. Gülümsedi. Işık ışıktı yüzü.