Fadime Özkan Star Gazetesi

Rusya'nın hedefi: Radikalleri imha, ılımlıları ilgadır

ÖZÇELİK: Rusya’nın amacı Kafkas ve Orta Asya kökenli teröristlerin İdlib’ten çıkamaması. İran ve Rejimle birlikte askeri zafer ilan etmek ve zayıflatılmış muhalefeti, Cenevre sürecindeki en...

17 Eylül 2018 | 6.869 okunma

ÖZÇELİK: Rusya’nın amacı Kafkas ve Orta Asya kökenli teröristlerin İdlib’ten çıkamaması. İran ve Rejimle birlikte askeri zafer ilan etmek ve zayıflatılmış muhalefeti, Cenevre sürecindeki en zayıf aktör olarak görmek istiyor.

RUSYA RADİKALLER RADİKAL KALSIN İSTİYOR

Radikalleri ılımlılardan ayırma işine diğer garantörler neden katkı sunmuyor?

Rusya ayrıştırma, dönüştürme ve birleştirme sürecinde yalnızca ayrıştırma faaliyetleriyle ilgileniyor. Rusya ayrıştırma sürecini aceleye getirerek Türkiye’yi hata yapmaya zorluyor. Böylelikle İdlib’te müdahale etmeyi planladığı terörist ve radikal grupların sayısını çoğaltarak alanı geniş tutmayı planlıyor. Bunu yaparken de Türkiye ile mutabakat dahilinde harekat düzenlediği vurgusuyla ılımlı muhalif gruplarda Türkiye’ye karşı şüphe uyandırmayı ve Türkiye’nin muhalefet üzerindeki etkisini zayıflatmayı hedefliyor. Rusya’nın müdahaleyi ılımlıları radikaller etrafında toparlamak için provokasyon aracı olarak gördüğünü de söyleyebiliriz.

Türkiye Astana’daki diğer garantörlere “radikal terör gruplarıyla ılımlıların ve sivillerin ayrışması ve bombaların hedefi olmaması için zaman verin” demişti. Neyi vaat ediyor, ne planlıyor Türkiye?

Geçen yedi yıllık dönemde silahlı grupların ideolojik pratikleri, sosyal etkinlik mekanizmaları ve toprak hakimiyetlerine bakılırsa İdlib’te birbirinden ayrı bir takım yerleşik nizamların meydana geldiği söylenebilir. Dolayısıyla, ayrıştırmanın da ideolojik, sosyal ve teritoryal (bölgesel) kontrol alanlarının derinliklerindeki alt parametreler üzerinden yürütülmesi gerektiği görülüyor. Bunlar göze alındığında ayrıştırmanın kısa bir sürede yapılması mümkün görünmektedir. O halde ayrıştırmanın daha dikkatli yapılması için daha fazla zamana ihtiyaç olduğu görülüyor. Bu süreçte pozitif ayrışan gruplar aynı zamanda bir de dönüşüm sürecine tabi tutulmakta ve “radikal örgüt” tanımlamasından uzaklaştırılarak “ılımlı muhalif” olarak kimliklendirilmesi gerekmektedir. 

CANAVARI BULMAK İÇİN

Şöyle bir metafor yapalım. Türkiye’nin bu çabası göletteki suyu boşaltıp içinde yaşayan canavarı ortaya çıkartmaya benzetilebilir. Canavarı bulmak için gölet faunasının tamamına zarar vermek uygun bir yöntem değildir. Filtreleme ve arıtma işlemlerine ihtiyaç duyulur, bu da gölet bendinin tahrip edilip suyun boşaltılmasıyla canavarın biran önce ortaya çıkarılmasından daha çok zaman alır. Suriye-Rusya cephesi İdlib’te Halep’te, Hama’da, Dera’da ve Doğu Guta’da olduğu gibi aceleci ve toptancı bir yaklaşım sergiliyor. İdlib’te pozitif ayrışan grupların belirlenmesi ve dönüştürülmesi için zamana ihtiyaç var.

İdlib’teki terör örgütleri ve silahlı gruplar için nasıl bir tasnif yapılıyor peki?

İdlib’teki silahlı grupları Türkiye’nin ayırma, dönüştürme ve birleştirme perspektifinden bakıldığında üç kategoriye ayırabiliriz. Bir, değişimi reddeden ve dönüşümü mümkün olmayanlar, iki, dönüşümü zor olanlar ve üç, dönüşümünü ve birleşmesini tamamlamış olanlar ve dönüşümü devam edenler.

ANALİTİK YAKLAŞIM 

Bu ayrışmayı başarıyla yapabilecek istihbarat kapasitemiz var mı? Bu kadar nüfuz etmiş vaziyette miyiz Suriye muhalefetine? 

Suriye’deki iç savaş tecrübesi bir kez daha gösterdi ki düzensiz savaşa ait terörist ve isyancı kavramların tanımlanmasında devletler, uluslararası ittifaklar ve uluslarüstü organizasyonlar arasında tam bir mutabakat yok. Ancak, bu tanımlar birbirinden ne kadar farklı olsa da yaklaşımlarda benzerlikler göstermektedir. Türkiye’nin de ayrıştırmaya tabi tuttuğu grupları benzer bir yaklaşımla grupların nihai siyasi hedefleri, örgüt programlarındaki stratejileri, motivasyon kaynaklarını, sosyal ve coğrafi çevre ile olan ilişkilerini, stratejilerinin odak noktalarını,  program yöntemlerini ve eylemlerin etki, alanlarını göz önde bulundurarak analiz yaptığını değerlendiriyorum. Grupları bu parametreleri kullanarak ayırmak kategorilere ayırmak Türkiye’nin ilgili kurumlarınca zor değil. 

SİYASİ AKTÖRE DÖNÜŞÜM 

Esas hedef ne?

Mesele, kategorilendirdikten sonra dönüşümün nasıl yapılacağında. Dönüşüm silahlı aktörlerin siyasi aktörlere evrilmesini hedeflemelidir. Zira, bu grupları anayasa yazım sürecine dahil etme gayretleri bu kapsamda değerlendirilmelidir. O halde dönüşüm de Suriye’nin geleceğinde hangi aktörlerin yer alacağını belirleyecek temel işlevlerden birisi denilebilir. Bana göre, Türkiye’nin radikal grupların büyük bir bölümünü şartlandırıcı, özendirici ve zorlayıcı birçok alternatifi bulunuyor. 

O gruplar bu dönüşümü isteyecek mi peki?

Silahlı grupların saha gerçeklerinden şunu tecrübe ettiğine inanıyorum, kendileri de herhangi yabancı bir aktör tarafından DEAŞ gibi bitirilebilir, PKK kadar yıpratabilirler. 

RUSYA’NIN AMACI 

Rusya’nın sıkıştırması karşısında zaten yavaş ilerleyen bu süreçler olumsuz etkilenir mi? Radikalliğin artmasından, insanların-ılımlıların kör şiddete teröre yönelmesinden mi korkuluyor?

 Rusya’nın arzu ettiği şeylerden birisi tam da bu. Rusya konsolide olmuş ılımlı muhalefeti Suriye rejimi için radikal gruplardan daha tehlikeli buluyor.  Burada unutulmaması gereken şeylerden birisi Suriye’deki devrim hareketlerinin terör örgütlerince veya radikal gruplarca değil ılımlı muhaliflerce başlatıldığıdır. Bununla birlikte, İdlib’e karşı düzenlenecek geniş çaplı Rejim operasyonu bu grupların birbiri arasındaki çatışma süreçlerini sonlandırıp bütün grupların radikalleşerek rejime karşı hareket etmelerine neden olacak bir muarız rolü oynayacaktır. Bu da muhalefetin ve Türkiye’nin İdlib özelinde ve Suriye genelindeki kazanımlarına zarar verecek belki de sonlandırabilecektir. 

ÖLDÜR KURTUL SİYASETİ

Suriye iç savaşında özellikle Astana süreci sonrasında ülkenin değişik bölgelerindeki muhalifler, diğer gruplar ve savaştan kaçan siviller garantörlerin garantörlüğünde İdlib’te toplandı. İdlib çatışmasızlık bölgesi ilan edilerek. Şimdi buraya bu şekilde toplanmış insanları aynı torbada imha edip kurtulmayı mı planlıyor Rusya, İran ve Rejim?

Rusya için Kafkas ve Orta Asya kökenli YTS’ların (yabancı terörist savaşçılar) tek bir harekat alanına toplanması, bunlarla askeri yöntemler kullanarak mücadele etmek için bulunmaz bir fırsat. Ne Rusya’nın Çeçenistan, Dağıstan ve diğer bölgelerden gelenlerin kendi topraklarına dönmesiyle ilgili bir projesi, ne de diğer yabancı ülkelerin bir niyeti var. Geçtiğimiz günlerde Rusya’nın Ankara Büyükelçisine Rusya’dan gelen YTS’lerin geri dönüşleriyle ilgili bir projelerinin bulunup bulunmadığına dair soruya Rus Büyükelçisinin alaycı cevabı şöyleydi; “Evet onları protokol kurallarına uygun bir şekilde karşılayacağız!” Değerlendirmem o ki Rusya, İran ve Rejim İdlib’te Cenevre sürecine gidilmeden önce askeri bir zafer ilan etmeyi hedefliyor. Zayıflatılmış muhalefeti, Cenevre sürecindeki en zayıf aktör olarak görmek istiyorlar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hop Hop Hop! Değiş Tonton! 26 Mayıs 2023 | 392 Okunma Taahhüdü var: İç savaş çıkartacak! 25 Mayıs 2023 | 803 Okunma Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve sığınmacı mevzuu 24 Mayıs 2023 | 346 Okunma Bay Kemal'in avuçları boşuna mı patladı? 23 Mayıs 2023 | 640 Okunma Hesap uzmanının hesap hatası 18 Mayıs 2023 | 733 Okunma