İnsan hakları alanına çifte standart hakim
BM’ye üye devletlerin imza atarak kendini bağladığı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Suriyeliler için niçin işletilmez? Ya da Avrupa’nın ortasında ırkçılığa, İslamofobi’ye maruz kalan Müslümanların hakları neden bu kapsama girmez? Türkiye’yi kontrol altında tutmak isteyen Batı, aynı kriterlere kendisi neden uymaz? Uluslararası insan hakları örgütleri ve Türkiye’deki temsilcileri teröristlerin hak ve özgürlüklerini neden terörün hedefindeki sivillerin ve güvenlik görevlilerinin hak ve özgürlüklerinin üzerinde tutar? UHİM-Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Küçük ile haklar ve hak örgütlerindeki çifte standardı konuştuk.
İnsan hak ve özgürlükleri eşitlik fikri, ideali üzerine kuruludur. Reelde durum nedir?
Reelde üst akıl veya küresel sistem diyebileceğimiz merkezlerin kontrolünde bir yapılanma vardır. İnsan hak ve özgürlükleri adına örgütlenmiş yapılar, toplumu daha çok özgürleştirmek için mi yoksa küresel sistemin toplumları daha kolay kontrol etmesi için mi örgütlendi sorusu temel bir sorudur. Mesela Sudan bölünmeden önce Darfur Krizi için insani yardım dışında hukuki, sosyal, siyasi alandan birçok sivil toplum kuruluşu çalışmalar yapıyordu. Film festivallerinde bile birkaç Darfur’la ilgili film olurdu. Bu durum Sudan’da referandum yapılıp Sudan bölünene dek sürdü. Sudan bölününce Darfur meselesi gündemden düştü! Halbuki Darfur, bugün dünden daha kötü!
Hak ihlallerini izleyen örgütlerin Darfur’a ilgisi devam ediyor mu peki?