Sudan, Çad'ın ardından şimdi de Tunus'tayız. Bundan 10 yıl önce
Türkiye'nin Afrika siyaseti hakkında birçok soru işareti vardı. Hem
Batı'da hem içerideki Batıcılarda.
Şimdi bu soru işaretleri yerini kaygıya bırakmış durumda. Zira
Türkiye bölgenin en önemli güçlerinden birine dönüşüyor.
Dünyadaki güç dengelerinin allak bullak olmaya başladığı, küresel
alandaki çatışmaların hatırı sayılır derecede arttığı, yeni düzen
arayışlarının kendini gösterdiği bir ortamda Türkiye'nin
Afrika'daki varlığı siyasi, kültürel, stratejik, askeri ve ekonomik
açılardan son derece önemli. Türkiye'ye gösterilen teveccüh ne bir
başka Batı ülkesine, ne de bir başka İslam ülkesine
gösteriliyor.
Bütün bunların ötesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika coğrafyası
için bir umut kaynağı olduğunu gözlemlememek mümkün değil.
Cumhurbaşkanı bu sevgi ve teveccühü hem bölgenin hem de ülkemizin
çıkarlarına tahvil etmek için gerek Sudan'da, gerek Çad'da, gerekse
de Tunus'ta çok önemli anlaşmalara imza attı. Erdoğan'ın bölge
ülkeleriyle yaptığı görüşmelerde dile getirdiği Afrika için
Afrikalı çözümler felsefesi muhataplarında çok ciddi bir karşılık
buluyor.