"Biz bitti demeden bitmez" demiş terör sevici.
Sahibinin sesini kuşanmış ötüyor cahil.
Almanya'dan, yeni ülkesinden ahkam kesiyor.
Neye güveniyor?
Sokak eşkıyalarına.
Avrupa'nın kendine hayrı kalmamış devletlerine.
Marjinal, radikal ve illegal bir sol örgüt gibi çalışan CHP'ye.
Kandil'de yuvalanmış teröristlere.
FETÖ artıklarına.
"Biz" dedikleri bunlar!
İrapta mahalli olmayan asalaklar.
Ne demişti Kemal Kılıçdaroğlu "kanımızı dökmeden bu
sistemi getiremezsiniz" Şimdi ne diyor?
"Bu seçimi tanımıyoruz, tanımayacağız!" Sayın
Kılıçdaroğlu, bu bir halkoylamasıydı, bitti.
Gitti eski sistem, geldi yeni sistem.
Adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diyoruz Kemal Bey!
Ekimden bu yana okuma zahmetine katlanmadığın 18 maddelik anayasa
değişikliği metninde sistemin ayrıntılarını bulabilirsin.
Okudukça seveceksin.
Önümüzdeki 6 ay TBMM yeni sistem için gerekli uyum yasalarını
çıkaracak.
Gerçi sen koltuğunu korumak için sokaklardan medet umacaksın bu
süreçte.
Milleti ateşe atmanın derdine düşeceksin.
Zaten emir de büyük yerden!
15 Şubat'ta bir yazı yazmıştım.
CHP-HDP bloğunun referandumdan çok, sonrasına yatırım yaptığından
bahsetmiştim.
CHP-HDP bloğu ve ona destek veren şer odakları her şeyden
önce "hayırcılar baskı altında" diye kara propaganda
yaptılar.
İkincisi, toplumsal alanda yeni çatışma zeminleri inşa etmek, ırkçı
yaklaşımları siyasete taşımak için çaba sarfettiler.
Süreç içinde buna üçüncü bir unsur daha eklediler ve referandumda
şaibe olacağı yalanını dolaşıma soktular.
Bütün bunlar tek bir amaca hizmet etmek içindi.
Ülkeyi kaosa sürüklemek!
Bölünme, çatışma ve sonrasında da müdahale!