Ret cephesi, hayır kampı ciddi bir kriz, ciddi bir temsil
sıkıntısı yaşıyor.
Bir dönüp bakalım. Bugün 16 Nisan'daki referandumda hayır oyunu kim
ya da kimler temsil ediyor?
İlk aklımıza elbette CHP geliyor. Kemal Kılıçdaroğlu ve partisi
referandumda neden "hayır" denmesi gerektiğini anlatabiliyor
mu?
Referandumun ana meselesi olan yeni hükümet sistemi hakkında
anlamlı, tutarlı cümleler kurabiliyor mu? Bırakın referandumdan
hayır çıkması durumunda mevcut hükümet sistemi krizinin nasıl
aşılacağını, neden hayır çıkması gerektiğini savunabiliyor mu?
Hayır. Peki ya ne yapıyor?
Her gün yeni bir yalana sarılıyor, korku imalatı yapıyor.
Bölünme, rejim değişikliği, tek adamlık vs. derken şimdi de
"mültecilere vatandaşlık verilecek" yalanını dolaşıma sokuyor.
Kılıçdaroğlu 16 Nisan referandumundan hayır sonucu çıkarmak için
her yolu mubah görüyor.
Çünkü referandumdan evet çıkarsa kendi siyasi geleceğinin tehlikeye
gireceğini çok iyi biliyor. Türkiye siyasetindeki geleceğinden
bahsetmiyorum, partisindeki yerinden söz ediyorum.
***
Hayır bloğunun bir diğer aktörü HDP. Aktör dediğime bakmayın,
çalıların arkasına saklanmış, fısıltılarla cılız bir kampanya
yürütüyor HDP.
Türkiye'nin diğer bölgelerinde değil, sadece güneydoğusunda, alttan
alta çalışıyor HDP.
7 Haziran öncesinde "Refah Partisi usulü kampanya yaptığı"
söylenen, her yerde görünen, "seni başkan yaptırmayacağız" diye
ortalığı inleten HDP'den bahsediyorum.
HDP, görünmüyor, görünemiyor, çünkü tepki çekeceğini biliyor. Tipik
suçlu psikolojisiyle hareket ediyor.
Güneydoğu'da bile yürüttüğü "çukur siyaseti" ve "terör
destekçiliği" dolayısıyla ciddi şekilde eleştiriliyor HDP.