Neredeyse bir haftadır darbe çağrıcıları iş başında. Vesayet
düzeninin kuklaları onlar. Dışarıdaki Türkiye düşmanlarının
müttefikleri. Türkiye'yi yeniden kendilerine bağımlı hale getirmek
isteyen Batılı güç odaklarının işbirlikçileri.
Hürriyet'in "Karargâh Rahatsız" haberini basit, rastgele yapılmış
bir haber olarak göremeyiz. Üzerini sessiz sedasız örtemeyiz.
Hürriyet geri adım attıktan sonra bile, çarşamba günü yine birinci
sayfadan darbe kışkırtıcılığı yaptı. Adi bir karikatürle adeta
"ordu göreve" demiş oldu!
Öte yandan bu yayınları bir "muhtıra" gibi görenlere de
katılmıyorum. Kim, kime muhtıra veriyor? 15 Temmuz'da milletin
ortaya koyduğu direnç, sadece FETÖ'ye karşı değil, bütün demokrasi
karşıtı güçlere, bütün işgalcilere ve darbecilere karşıydı.
Millet, 15 Temmuz'u nasıl bir işgal girişimi olarak gördüyse,
halihazırda Türkiye'de istikrarı tehlikeye atacak, herhangi bir
olağanüstü müdahaleyi de doğrudan yabancı güçlerin ülkemize
müdahalesi olarak görür. Türkiye'yi Suriyelileştirme projesinin bir
parçası olarak değerlendirir.
Sözün özü, ortada asker cenahından gelen bir muhtıra yok! Diğer
yandan bütün bu haberleri Aydın Doğan'ın yargıdaki davalarına karşı
bir koz olarak kullandığını söylemek de olayın sadece bir kısmını
izah eder.