Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 8 Mart'ta yaptığı konuşmanın ne denli
önemli olduğu günden güne daha iyi anlaşılıyor. O konuşma bu ülkede
yerli ve milli siyaset adına bir dönüm noktası, hayati bir
kazanımdır. Gelişigüzel yapılmış bir konuşma değil, üzerine
düşünülmüş, iyi tasarlanmış bir konuşma.
Evet bunu o konuşmaya gelen bütün tepkiler üzerine söylüyorum.
Konuşma bazı mahfillerde büyük tepkiyle karşılandı. Bu tepkinin
teolojik gerekçelerle verildiği gibi bir hava oluşturuldu.
Oysaki Cumhurbaşkanının söylemlerine yükseltilen itirazlar, verilen tepkiler teolojik kaygılardan değil, ideolojik gerekçelerden besleniyordu. Dolayısıyla da siyasi bir amaca matuf olarak verilmiş tepkilerdi.
Hal böyle olunca bu mahfiller Erdoğan'ın söylediklerini
çarpıtmaktan geri durmadılar. Güya onun dinin mutlak hükümlerinin
değişmesi gerektiğini söylediğini iddia ettiler.
Cumhurbaşkanı bir gün sonra yaptığı konuşmada sözlerini bir kez
daha tekrar etti. Altını çizerek söylüyorum, aynen tekrar etti...
Geri adım atmadı; zira atacağı bir şey yoktu. Bazı hususları
açıklığa kavuşturdu.