"Demokrasi, barış ve huzur adına ümit verici bir sahne. İnşallah
kalıcı olur, sahici olur." Fitnebaz, kamuoyunun tanıdığı bir
FETÖ'cüye ait bu cümleler.
Hangi sahneden bahsediyor dersiniz? Kemal Kılıçdaroğlu'nun elinde
çiçek, yanında HDP'lilerle birlikte yürüdüğü sahne.
CHP ve HDP'nin birlikteliklerinin nihayet kamuoyu önünde açıkça
tescillendiği sahne.
16 Nisan'dan sonra ne demişti HDP'liler. CHP, Meclis'ten çekilirse
biz de çekiliriz!
Yani CHP sokağa inerse biz de ineriz!
FETÖ'cülere sevinç çığlıkları attıran bu sahne. CHP'nin
HDP'lileşmesi! Yani PKK'ya yanaşması.
İkincisi CHP'nin sokak siyasetine HDP'nin destek vereceğini
varsaymaları. Gezi'de başaramadıklarını şimdi başarabileceklerini
düşünüyorlar. Kaosun bir müdahaleyle son bulacağı beklentisi
içindeler. O müdahaleyle birlikte Türkiye'nin eski Türkiye'ye
döneceğinden eminler.
Bu milleti yine hesaba katmıyorlar.
Ne acı değil mi? Yıllarca bürokratik oligarşiden medet uman,
halka, demokrasiye bir türlü güvenmeyen CHP 2010'dan sonra FETÖ'ye,
PKK'ya, DHKP-C'ye umut bağlar oldu.
Her terör saldırısından sonra en pespaye şekilde sahne alıp
fırsatçılık yaptı. HDP ile birlikte "katil devlet" sloganları
attı.
FETÖ'nün aklıyla, stratejileriyle hareket etti.
Daha yeni iki AK Partili siyasetçiyi katletti PKK. Bilerek,
hedef gözeterek yaptı bunu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun umurunda mı? Peki ya beraber yürüdüğü
HDP'lilerin?
Elbette değil. Olamaz da.
HDP'lilerin PKK'ya, Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'ye diyet borcu var. O
koltuklara nasıl oturdular sanıyorsunuz?
Kemal Kılıçdaroğlu için önemli olan FETÖ'nün ne dediği.
FETÖ, ondan öldürülen darbeci teröristler için yürümesini istedi. O
da yürüyor.
Kalleşçe masum insanların üzerine mermi yağdıran darbeci
teröristlerden bahsediyoruz.
Kılıçdaroğlu'nun sahip çıktığı teröristlerden...