Radikalleşme kötüdür.
İnsanı körleştirir. Sağırlaştırır.
Hayatın dışına çıkarır.
Fanatizmin kör kuyularına atar.
Dogmaların, kırılması güç çemberlerine hapseder.
Önce toplumdan koparır, sonra ona düşman eder.
Ortak değerleri tahrip eder.
Kültürü yok sayar.
Yok saydıkça kültürsüzleştirir.
Bir o kadar köksüzleştirir, cahilleştirir.
Gündelik hayatı zindana çevirir.
Şiddet üretir.
Kardeşi kardeşe düşman eder.
Bireyi siyasetten, müzakereden, ahlaktan yoksun bırakır.
Radikalleşme kötüdür, kötü...
Fakat bilin ki bir o kadar da bulaşıcıdır.
Sağcıya sağdan, solcuya soldan yanaşır.
Dindarı da vurur, seküleri de.
Radikalleşme kötüdür... İnsanı insan olmaktan çıkarır.
Radikalleşmeyin! İnsan kalın!
***
AFRİN ÖZGÜRLEŞMEK ÜZERE
Afrin şehir merkezi dört bir yandan kuşatılmış durumda. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu harekatın ikinci ayı dolmadan şehir merkezine gelip dayandı.
Bu, her şeyden önce Türkiye'nin 15 Temmuz sonrasında hayata geçirdiği yeni güvenlik doktrininin ve onun arkasındaki siyasi liderliğin başarısıdır.
Eğer R. Tayyip Erdoğan'ın kararlı tutumu ve milletin güçlü desteği olmasaydı bugün bu operasyonlara cesaret edemezdik.
Zira bölgesel ve küresel aktörler Türkiye'nin böyle bir adım atmasını engellemek için uğraş verdiler.
Farklı yol ve yöntemler kullansalar da hepsi Türkiye'nin sert güçle Suriye'de varlık göstermesinin önüne geçmeye çalıştılar.
Geçemediler.
Güvenlik güçlerimiz önce Fırat Kalkanı Harekatı'nda, şimdi de Zeytin Dalı Harekatı'nda büyük bir başarı sergiledi.
Zeytin Dalı Harekatı başlamadan önce ne diyorlardı? Türkiye'nin bu operasyonu başlatamayacağını, başlatsa bile başaramayacağını iddia ediyorlardı.
Harekat başladıktan sonra bu kez Türkiye'nin Afrin şehir merkezine girmesini engellemeye ça...