Bundan 14 ay önceydi.
PKK, İstanbul'un ortasında, Beşiktaş stadının yakınlarında iki ayrı
bomba patlatmıştı.
Bu hain terör saldırısında 44 vatandaşımız hayatını kaybetmiş,
yüzlerce insanımız da yaralanmıştı.
Beşiktaş'la Bursaspor arasında oynanan maçın hemen ardından yaşandı
bu elim olay. Bu kez PKK terörünün kurbanları futbol seyircileri ve
maçı izlemeye gelen taraftarları korumak için görev yapan emniyet
mensuplarıydı.
O gece her birimiz dilimiz döndüğünce teröre teslim olmayacağımızı
çıkıp ekranlarda haykırdık. PKK'nın amacına ulaşamayacağını, bu
milleti yıldıramayacağını, sömürgeci efendilerinin emriyle 15
Temmuz'un öcünü almak için uğraştığını söyledik.
Şükürler olsun ki bu millet bu hain terör örgütüne taviz vermedi.
Milletin temsilcileri bu örgütün inlerine girdi. Girmeye de devam
ediyor.
Terörü kaynağında kurutma stratejisi çerçevesinde önce Fırat
Kalkanı Harekâtı'yla, sonra Zeytin Dalı Harekâtı'yla yol
alındı.
Önümüzde daha alınacak yol olsa da, girdiğimiz yolun bizi nereye
götüreceğini iyi biliyoruz.
Milletin seferberlik ruhu ve siyasi iradenin kararlılığı sayesinde
bu yoldan bizi kimse geri döndüremeyecek.