Başbakan Yıldırım'ın ve ona eşlik eden Enerji Bakanı Berat
Albayrak ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Washington
ziyaretlerinde iki hususun öne çıktığını söyleyebiliriz.
Birincisi, bölgemizdeki gelişmelerle ilgili Türkiye'nin
perspektifinin ABD'li muhataplarına iletilmesi ve ABD'ye, bölgede
attığı adımların nasıl tehlikeli sonuçlar doğuracağının
anlatılması. İkincisi ise Türk-ABD ilişkilerinin normalleşmesine
katkı sunulmaya çalışılması, bu noktada Türkiye'nin taleplerinin
bir kez daha dile getirilmesi.
Sondan başlayalım... Neden bahsediyoruz? Her şeyden önce
Fetullahçı Terör Örgütüne yönelik ABD'nin himaye edici
yaklaşımından söz ediyoruz. Terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in
iadesi konusundan... Türkiye geçtiğimiz hafta 3 iade dosyası daha
sundu ABD'ye. Bundan sonra sunulacak bir dosya kalmadığını Başbakan
Yıldırım net olarak ifade etti. Şimdi ABD yönetiminin harekete
geçmesi gerekiyor.
İkinci husus YPG'nin ABD tarafından ağır silahlarla teçhiz edilmesi
ve desteklenmesi. Türkiye'ye verilen söz neydi? "Biz bu silahları
YPG'ye DEAŞ'la mücadele çerçevesinde verdik, seri numaralarını
biliyoruz, bu mücadele bittikten sonra onlardan toplayacağız."
Türkiye şu anda ABD'ye "sözünüzü tutmanızı bekliyoruz" diyor.