Faruk Başer Yeni Şafak Gazetesi

Bilgi patronaj kabul etmez

Bilginin kaynakları meselesine tekrar dönelim. Benim tasavvuf adına gördüğüm en büyük problem, İslam’ın bütün mezheplerince kabul edilmiş bilgi kaynaklarını, bu kaynaklardan bilgi alma yollarını ve aralarındaki...

06 Kasım 2020 | 266 okunma

Bilginin kaynakları meselesine tekrar dönelim. Benim tasavvuf adına gördüğüm en büyük problem, İslam’ın bütün mezheplerince kabul edilmiş bilgi kaynaklarını, bu kaynaklardan bilgi alma yollarını ve aralarındaki meratibi bazılarının değiştirmesi, hatta yok sayması problemidir. Kitap, Sünnet, İcma ve Kıyas ve bunların işleyişi olarak Kitap’ın delalet yolları. Bunun ötesi yok. Ötesi, Hanefilerin dediği usul ifadesiyle ‘fasit istidlaller’dir, yani itibar edilemeyecek çürük delillerdir. Bu durum, bu kaynaklardan elde edilenlerin ötesinde bir bilgi yoktur anlamına gelmez, o bilgilerden din öğrenilmez anlamına gelir. Sezişler, hissedişler, zan, keşif, ilham, rüya, tecelli ve benzerleri.

Bunlara yok demenin de elbette manası yoktur, ama âlim sufilerin de kabul ettiği üzere bunlar bilgi değil, şahsi ve anlık yansımalardır. Bu taifenin büyüklerinden Cüneyd’in dediği gibi, bu yollarla elde edilen bilgilere Kitap’tan ve Sünnet’ten iki adil şahit bulmadıkça bunlar kimseyi, hatta sahibini bile bağlamaz. Bağlama şöyle dursun, itibara bile alınmaz. Çünkü mesele çok açıktır; eğer bunlar dini şekillendiren bilgiler olmuş olsaydı yüzlerce hatta binlerce farklı ve her biri diğerini reddeden İslamlar ortaya çıkardı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sevgi imandandır 29 Nisan 2022 | 289 Okunma İki olay üzerinden iki ilginç kavram 24 Nisan 2022 | 293 Okunma Şeytan nedir? 22 Nisan 2022 | 362 Okunma Teravihin hikâyesi ve tilavetin başına gelenler 17 Nisan 2022 | 821 Okunma Savrulduğumuzun farkında mıyız? 15 Nisan 2022 | 358 Okunma