Geçen hafta Hayrettin Karaman Hocamızın bir yazısı üzerine vaveyla koparanların çoğu ne yazık ki, bizim mahalleden. Yani Müslüman ve başları örtülü bayanlar.
Ben buruda Hayrettin Bey’i savunmayacağım, onun buna zaten ihtiyacı yok. Sadece başını kapatmakla tesettürlü olduğunu sanan bayanlara, bu ne haldir, nereye gidiyoruz diye soracağım.
Hocamızın asıl sorgulanan cümlesi şu idi:
“Ben başını örten ama göstere göstere sigara içen bir bayan gördüğümde şöyle bir intibaa kapılıyorum: Sanki farklı olanlara şunu diyor: “Siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin, sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var”.
İtiraf edeyim ki, ben de başörtülerini cafcaflı bir şekilde bağlayan, gözlüklerini gözlerine değil kafalarına takan en yakınlarıma bazen şöyle söylerim: ‘Bu yaptığınızın şöyle bir psiko-analizi yapılamaz mı? Aslında modern kültürden, modern hayattan ve modern giyim biçiminden hoşlanıyorsunuz, hatta onlara karşı eziklik duyuyorsunuz, en azından imreniyorsunuz da onlara demek istiyorsunuz ki, benim başörtüsü bağlamama bakmayın. Gördüğünüz gibi, ben başımı farklı bağlıyorum, benim gönlüm aslında sizden yanadır, lütfen beni de modern kabul buyurun’.
Ben Hayrettin Bey’in sözlerinin de bu anlamda söylendiğini düşünüyorum. Ama ne ilginçtir ki, bunu iffet ve namus meselesine kadar götürenler oldu. Sözün o anlamda olduğunu ispat etmiş olsalar böyle bir sözden alınmaları haklı görülürdü. Ama bir niyet okuması yaptılar ve kendi suizanlarını hocanın kastı diye gösterdiler.