Şu anda müslümanların en çok kaybettikleri ahlaki değerleri; emanettir, güvendir, kısaca dürüstlüktür. Bu olmadan yeniden varoluşumuz gerçekleşemez. Batı bunu hiç olmazsa hukuki ilişkilerde kanun zoruyla sağlamıştır. Bu yolla da olsa uzun süre yaşanan bir davranış sonunda hilkatin bir parçası, yani ahlak haline gelir. Resulüllah’ın önce ‘emin’ olması sonra peygamber kılınması bir tesadüf olabilir mi?Sonra o ‘mümin her hatayı yapabilir ama yalan söylemez’ buyuracaktır. Bunu evimizden uluslararası ilişkilerimize kadar gerçekleştiremezsek yeniden var olamayız. Bu varoluşumuzun ön şartıdır. Mümin de bu demektir.