‘Ed-Dinü el-Muamele; Din muameledir’ diye bir söz vardır. Bunu bazıları araştırmadan hadis diye naklederler. Tabii ki söz anlamında hadistir, ama Resulüllah’a ait olan şerefli söz anlamında hadis-i şerif değildir. Burada teknik bir noktaya da işaret edelim: Bir sözün hadisi şerif olmaması onun bir değerinin olmaması anlamına gelmez. Nice anlamlı sözler vardır, hatta bir gayrimüslimden sadır olmuştur ama hikmettir, yani sabit hakikate tam isabet etmiştir. ‘Hikmet müminin yitiğidir, onu bulduğu yerde almaya o daha layıktır’ sözü bunu anlatır. Hatta bu söz bile ‘çok zayıf’ bir hadis olarak nakledilir. Çok zayıf hadisler de dini hüküm olarak hesaba katılmaz. Buradaki nükte şudur. Böyle sözler tarih boyunca nasların çizdiği hayat anlayışı çerçevesinde genel kabul görmüş, İslam’ın benimsediği bir hakikat ve onun genel kültürü ya da mütearifesi haline gelmiştir. Böyle olunca da birisi onu naklederken, önemine binaen hadis demiş, sonrakiler de hadis diye nakletmiştir.
Söze dönelim;...