Eleştiri yerine tenkit de diyebilirdik. Hatta eleştirme kelimesinin doğru kökten yanlış kurulmuş bir sözcük olduğu da söylenir. Ama bizim dil politikamız ideolojik bir silah olarak kullanılmadıktan sonra kelimeyi köküne bakarak kullanmak değil, hançeremize uyması, halka mal olmuş olması, her kesimin onu mukabilinden daha rahat anlaması olduğu için eleştirme diyoruz. Tenkit etme eleştirmeye göre daha az kullanılır hale geldi, kısaca eskidi. Her ikisinin de anlamı aynı: Bir sözün, bir kişinin, bir eserin iyi ve kötü taraflarını, güzel olan ve olmayan yönlerini ortaya koyma, eleme, ayıklama demek. Yani eleştirme ya da tenkit etme kötüleme demek değil. Eleştirmeye kötüleme anlamı verilince genellikle olumsuz bir iş olarak düşünülür.
Öyle ya da böyle, insanlar neden eleştirme ihtiyacı duyarlar? Sanırım önce eleştirmenin insani bir eylem olduğunu kabul etmeliyiz. Çünkü eleştirme beğenme ya da beğenmeme, güzel ya da çirkin bulma yargısı ile alakalıdır, bunu da insan yapar. Ama bu da...