Faruk Başer Yeni Şafak Gazetesi

İmanın da delilleri kadar dereceleri vardır

Şimdi söyleyeceklerimiz, önceki iki yazımızla birlikte okunursa maksadımız anlaşılmış olur.‘Haber-i vahidle sabit olan akide konularının pek çoğu da iman etmeyi gerektirir’ sözünü...

14 Ocak 2018 | 124 okunma

Şimdi söyleyeceklerimiz, önceki iki yazımızla birlikte okunursa maksadımız anlaşılmış olur.

‘Haber-i vahidle sabit olan akide konularının pek çoğu da iman etmeyi gerektirir’ sözünü temellendirmeye çalışıyoruz.

Günümüzün en meşhur hadis âlimlerinden Nureddin Itr, ‘Başka delillerle desteklenen ve ümmetin kabul ile karşıladığı haber-i vahid de kesin bilgiyi/imanı gerektirir’ der ve geçmişte pek çok âlimin bu kanaatte olduğunu kendi sözlerinden nakleder. Mutezilî Nazzam dahi haberi vahitle sabit olan bir konuya başka karineler de eşlik ederse haber artık kesin ve bir nevi mütevatir olur der.

Neden böyledir?

Çünkü Kuranıkerim’in bizim tahkik etmemizi istediği haber, fâsık birisinin haberidir. Demek ki, dürüst/adl insanların haberi böyle değildir ve Kuranıkerim haberin amele, ya da gayba ait olması arasında bir ayırım yapmaz.

Resulüllah (sa), bir ya da birkaç kişiyi İslam’ı anlatmak için uzak diyarlara gönderdiğinde onların söylediğini duyanlara buna inanmak vacip oluyordu. Mesela Muaz’ı Yemen’e gönderdiğinde; ‘onlara Allah’ın yegâne ilah olduğunu, benim O’nun elçisi olduğumu, zenginlerinin mallarında fakirlerinin hakları bulunduğunu… anlat’ diye tembihlemişti.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sevgi imandandır 29 Nisan 2022 | 289 Okunma İki olay üzerinden iki ilginç kavram 24 Nisan 2022 | 293 Okunma Şeytan nedir? 22 Nisan 2022 | 362 Okunma Teravihin hikâyesi ve tilavetin başına gelenler 17 Nisan 2022 | 821 Okunma Savrulduğumuzun farkında mıyız? 15 Nisan 2022 | 358 Okunma