Bu soru, Kur’an-ı Kerim’den herkes anlar mı diye sorulsa buna elbette olumlu cevap vermek zorundayız. Ama Kur’an-ı Kerim’den herkes anlar demekle, Kur’an-ı Kerim’i herkes anlar demek farklı şeylerdir. Bu konuda da ifratlar ve tefritler yaşadık, yaşıyoruz. Bu ikisinin arasında gide gele orta yolu bulacağız. Bizim öğrencilik yıllarımızda, değil Kur’an-ı Kerim’i anlamak, onun mealini, hatta tefsirlerini bile okumanın cinayet sayıldığını söyleyen fırkalar ve Elmalılı tefsiri kimde varsa yaksın diyen ‘büyük abiler’ vardı. Sonra bu tefritin tefriti durumdan tam aksi olan ifratın ifratına savrulduk. Her seviyedeki insan Kur’an-ı Kerim’i anlar, başka hiçbir şeye gerek yok, açsın okusun, yolunu belirlesin diyenler çıktı. Şimdi onlar da biraz geri çekildiler. Bu gidip gelmeler aklıselim sahiplerine orta yolu bulduracaktır, yaklaştığımızı söyleyebilirim.
Evet, Kur’an-ı Kerim’den herkes kendi bilgisi, ameli, anlayışı, ihsanı ve takvasına göre kendi muhatap olduğu kadarını anlar. Ama dediğimiz gibi...