Bugün okuyucularımdan ve gazetemden özür dileyerek tarzımı biraz değiştireceğim, yazacağımı söylediğim gençlik konusunu da sonraya bırakacağım.
İki gün önce şöyle bir tivit attım:
“Sağlık Bakanlığı yetkililerine sesleniyorum. Yoğun bakımlarda kadınları ayrı, erkekleri ayrı odalarda tutmak mümkün değil mi? Hastaları çıplak tutmak bir zorunluluk mu? Öyleyse kadına kadın, erkeğe erkek doktor nezaret edemez mi? Bir giren beni bir daha oraya koydurursanız hakkımı helal etmem diyor, bundan memnun musunuz?”
Şu anda ben de ifade ediliş biçimi olarak aceleye getirilmiş bir tivit olduğunu anlıyorum, şimdi yazsam kelimeleri biraz değiştiririm, mesela doktor yerine bakıcı derim, ama bu önemli değil, söylemek istediğim belli. Böyle bir zorunluluk var mı diye gerçekten bilmediğim için sordum ve bunu fetva adına değil, insan onuru ve haysiyeti adına yaptım.
Fetvasına gelince:
Böyle bir zorunluluk varsa bizim için mesele kalmaz. Çünkü tedavi konusunda biz fıkıhtaki şu kurala hep vurgu yaparız: Başka bir alternatifi bilinmiyorsa, tedavi için haramlar askıya alınır. Ben sağlık için, şöyle yapılması gerekir dendiğinde buna olmaz diyen bir fakihe rastlamadım. Bir de genel kuralımız var ki, bunu herkes bilir: ‘zaruretler haramları mubah kılar’.