Metin Balkanlıoğlu Hoca ile iyi tanışırdık. Allah için severdim kendisini. Tarikatlara umumen karşı olanlar bile Metin Hocayı severlerdi. Demek ki, mesele tarikatlı tarikatsız olma meselesi değil, bütün müminleri kardeş bilen sağlam bir mümin olma meselesi.
Eminim ki, cenazesi çoklarını kıskandırmıştır. Ben de gıpta ettim. Elbette bir insanı cenazesindekilerin çokluğu kurtarmaz, ama Resulüllah Efendimiz (sa) buyuruyor ki, ‘Siz Allah’ın yeryüzündeki şahitlerisiniz, melekler de gökteki şahitleridir’. Yani siz hep birlikte, inanarak ‘iyi bilirdik’ dediğinizde Allah da onun ufak tefek hatlarını görmez, onu iyilerden sayar. Cemaatin kemiyeti ve keyfiyeti bu açıdan önemlidir.
Fakire göre Metin Hoca giderayak İslam davetçilerine önemli dersler vererek gitti. Bunları özetlemek istiyorum ki, üzerinde düşünülsün.
‘Ben babamın talebesiydim’ diyor. İlk hocanın baba ya da anne olması çok önemlidir. Kişiliği onlar oluşturur ve bu eğitim yedi yaşında biter.
‘İmam hatip lisesi mezunuyum. Akıncılar ve MTTB’de bulundum, siyasi ve kültürel açıdan yetişmeme bu iki ocak sebep olmuştur’. Hayatın içinde olma, sağlam bir ocaktan enerji ve hareket alma önemlidir. Tekkesinden hiç çıkmayanlar halkı tanıyamıyorlar.
‘Hemen her kesimle birlikte oldum… Her cemaate, her gruba hizmet ediyorum, hiçbir ayırım yapmıyorum… Ama hiçbirisinden kendim için bir şey istemedim… Fitne olmaması için çok dikkatli olurum’. Şu anda Müslümanlar için en büyük bela ve fitne grupçu ve fırkacı olma, yani ideolojik düşünme, kendi fırkasını yegâne hakikat görmedir. Bu beladan kurtulabilen ne kadar hocamız ve davetçimiz varsa hakikate, vahdete o kadar yakınız demektir.