Önceki yazımızda dini doğru anlama konusunda yeni bir buhran yaşadığımızı ve dini doğru anlayamamanın temel sebeplerinin onun asıl kaynaklarından haberdar olmamak yani cehalet, fırka İslam’ına tutunma ve bilgi kirlenmesi olduğunu söylemiştik. Buna şunları da eklemeliyiz:
İslam bünyesinin modern şeytanların ve deccalların mutasyona uğramasına karşılık onlarla mukavemet edecek antikorlar üretmeyi başaramaması da önemli bir sebeptir. Hep söylediğimiz gibi bunun açılımı, münzel ayetlerle kevnî ayetleri beraber okuyabilecek, diğer ifadesiyle din bilim ilişkisini sağlam kurabilecek ulemanın, mütefekkirlerin yeterli keyfiyet ve kemiyette olmamasıdır. Yaşadığımız kozmopolit, hedonist, zevkperest hakim kültür de bunun en büyük engelidir. İslam ve ümmet gibi her ırkı ve her rengi birleştirecek evrensel bir vizyonun yerine ırkçılık, ulusçuluk ve milliyetçilik gibi bölücü ve parçalayıcı anlayışların ikame edilmesi de dini doğru anlamanın en büyük engellerindendir.