Herkesin ömründe birincil mesele edindiği bazı takıntıları vardır. Ramazan ve mübarek günlerin başlangıcı ya da ru’yet-i hilal meselesi de benim bu takıntılarımdan biridir. Kırk yıldır senenin belli günlerinde de olsa bunu hep mesele edindim. En başında biraz da gençlik heyecanıyla konuya ideolojik bakıp aykırılıklar yaptığımız oldu. Sonra ise, bu iş böyle olmaz, işin aslını bilmeliyiz diye fıkha ve ilgilendirdiği kadarıyla bilime başvurunca, Müslümanların bu kadar basit bir meseleyi nasıl olup da halledemediklerinin hayret ve üzüntüsünü yaşadım ve...