Faruk Başer Yeni Şafak Gazetesi

Yine Ramazan’ın tespiti, yine Müslümanların perişanlığı

Her Ramazan, her bayram yazıyoruz ama yine yazmak zorundayız. Müslümanların perişanlığını Ramazan’ın ne zaman başlayacağını tespit edememeleri kadar net gösteren başka bir konu yoktur dense yeridir. Her...

03 Mayıs 2019 | 282 okunma

Her Ramazan, her bayram yazıyoruz ama yine yazmak zorundayız.

Müslümanların perişanlığını Ramazan’ın ne zaman başlayacağını tespit edememeleri kadar net gösteren başka bir konu yoktur dense yeridir. Her sene dünyanın her tarafında dünyalar kadar söz söylenir, yazılar yazılır ve bir arpa boyu yol alınamaz. Oysa doğru yerden bakmamız halinde konu o kadar basittir ki, bunu anlamıyor olmamız insanı kahrediyor.

Meselenin önemli noktalarına tekrar değineceğiz ama uygulama açısından şu kuralı da söylemeliyiz: Resulüllah buyuruyor ki, ‘Oruca herkesin başladığı günde başlanır, bayram herkesin bayram ettiği gündür, kurban da herkesin kurban kestiği gündür’ (Tirmizi). Yani durum ne olursa olsun oruca hep beraber başlanır, hep beraber bayram edilir. Buna göre pazartesi hep beraber oruca başlayacağız, 4 Haziran Salı günü de hep beraber bayram edeceğiz. İşin uygulaması böyledir, başka türlü davranmak doğru olmaz. Bu hadisi şerifin bir işareti de şudur: Tespitte hata olsa bile Müslümanların birlikte hareket etmeleri, yanlış yapmamalarından daha önemlidir. Bu sebeple benim burada söyleyeceklerim kimseyi bağlamaz.

Ancak ulema ve ilgililer açısından meselenin bilinmesi gereken yönleri vardır. Çok kısa olarak özetlemeye çalışayım:

1. Allah’ın kâinattaki ayetleri ile Kuranıkerim’deki ayetleri birlikte anlaşılmalıdır. Birini anlamadan diğerini anlayamayız. Güneş de, Ay da Allah’ın birer ayetidir ve dakik bir hesap ile hareket ederler. Bu ölçülü hareketin bir sebebinin de bizim onlar ile hesabı öğrenmemiz olduğunu bizzat Kuranıkerim söyler.

2. Ramazan’ı başlatmak için Hilal’i görmek bizatihi bir ibadet değildir. Önemli olan Ramazan ayını/şehrini doğru tespit etmektir. Bu tespit için Resulüllah (sa) kendi zamanında üç farklı yol göstermiştir: Hilal’i bizzat görmek, bu mümkün değilse Şaban’ı otuza tamamlamak, ya da takdir etmek. Takdir hesap demektir. Bu farklı metotlar da gösteriyor ki, asıl olan rü’yet değil, Ramazan’ın doğru tespitidir. Allah da (cc) Hilal’i gördüğünüzde demiyor da, Ramazan ayına/şehr-i Ramazana ulaştığınızda oruç tutun buyurur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sevgi imandandır 29 Nisan 2022 | 289 Okunma İki olay üzerinden iki ilginç kavram 24 Nisan 2022 | 293 Okunma Şeytan nedir? 22 Nisan 2022 | 362 Okunma Teravihin hikâyesi ve tilavetin başına gelenler 17 Nisan 2022 | 821 Okunma Savrulduğumuzun farkında mıyız? 15 Nisan 2022 | 358 Okunma