“ÇIPLAK arama iddiasına yalanlama” haberi, sanatçı Pınar Aydınlar’ın cezaevine konulması sırasında “zor kullanılarak çıplak arandığı ve kötü muamelede bulunulduğu” iddialarıyla ilgiliydi.
Haluk Demir adlı okur, bu habere itiraz etti. Gelişmelerin doğru yansıtılmadığı kanısındaydı: “‘Çıplak arama iddiasına yalanlama’ demişsiniz ama savcı çıplak aramayı yalanlamıyor ki! Darp ve eziyet iddiasını yalanlıyor, çıplak arama için, ‘Hükümlünün üst araması mevzuata uygun yapılmıştır’ diyor. Sakın cezaevlerinde çıplak arama mevzuata uygun olmasın?”
HDP’den İzmir milletvekili adayı iken yaptığı konuşmalar nedeniyle hapis cezasına çarptırıldığı için tutuklanan Pınar Aydınlar’ın avukatı Murat Arksak, müvekkilinin Bakırköy Kadın Cezaevi girişinde “çıplak aramayı kabul etmemesi üzerine darp edildiğini ve zorla çıplak arandığını” öne sürerek suç duyurusunda bulunmuştu. Cumhuriyet Savcılığı da avukat Arksak’ın suç duyurusuna ilişkin yazılı açıklama yapmış, iddiaları yalanlamıştı.
Hakikaten de okurun uyardığı gibi, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Sırrı Topluyıldız, “çıplak arama yapılmamıştır” gibi bir ifade kullanmamış. Darp ve cebir iddialarını açıkça yalanlamış, üst araması için de “Hükümlünün üst araması mevzuata uygun yapılmıştır” demekle yetinmiş.
Peki, “mevzuat” çıplak aramaya izin veriyor mu? Savcı bunu belirtmemiş. Ben de merak ettim, mevzuata baktım. “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ve Güvenlik Tedbirleri” tüzüğünün 46. maddesinde “Hükümlünün üzerinde, kuruma sokulması veya bulundurulması yasak madde veya eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin varlığı ve kurum en üst amirinin gerekli görmesi halinde, çıplak olarak veya beden çukurlarında arama yapılabilir” deniliyor.