Okurlarımızdan Turgut Türkeş, Semercioğlu’nun yazısına atıfta bulunarak, “Acaba ölen ünlülerin ölümleri sonrasında onların sorunları, ilişkileri vb ne ölçüde ifade edilip okuyucunun dikkatine sunulmalı?” sorusunu yöneltti. “Bu konunun çok iyi tartışılması ve herkesin üzerinde mutabık kalacağı etik düzenlemeler yapılması gerektiğini” savundu.
Bu görüşe ben de katılıyorum. Bilgi vereyim derken kırıp dökmemek, kimseleri üzmemek için “ölenlerin biyografisinin nasıl yazılacağını” tartışmalıyız. Önce Semercioğlu’nun dile getirdiği görüşünü hatırlayalım:
“... Türk basını sözleşmişçesine Harun Kolçak’la ilgili tek bir şeyden bahsetmedi: ‘Bir dönem alkol ve uyuşturucu tedavisi gördüğünden. Bizde kaybettiğimiz bir ismin ardından bu konuları konuşmak saygısızlık olarak algılanıyor. Oysa Batı medyası, kaybedilen bir sanatçının kariyerinden bahsederken her şeyi dan dan yazıyor.”