“Markaların otomotiv basınına test aracı vermesi işin fıtratında var. Tüm dünyada olduğu gibi otomotiv gazetecileri otomobilleri test eder, bu sayede markanın iddia ettiği yenilikleri kendisi bizzat görür.
Tuhaf olan, kadın dergileri, internet siteleri ile lifestyle basına da benzer ilginin gösterilmesi ve uzun süreli test aracı verilmesi; Youtuber’ların basın lansmanlarına bile parayla gelmesi ve paylaşım başına para alması.
Otomotiv basını haber yapar. Günlük gazetelerdeki otomotiv editörleri, genellikle işin ekonomisi, satış, pazar payı ve yatırım üzerinde durur, bunları yazar. Yöneticilerin açıklamaları üründen önce gelir, model daha kısa yer alır.
Hızlanma, fren mesafesi, yakıt ekonomisi gibi teknik detayları içeren testleri uzman ve sektörel otomobil dergileri yapıyor. Sadece 1-2 aylık otomobil dergisi yapıyor, diğerleri ‘sürüş izlenimi’ yazıyor. Rakamsal değerlere girilmiyor.”
Adının yazılmasını istemeyen bu editörün anlattıkları test araçlarının ne kadar yaygın bir problem haline geldiğini gösteriyor. Gazetelerdeki otomotiv sayfalarında teknik değerlendirme sonuçları yerine model ve markayla ilgili haberlerin daha çok olduğu da doğru.
Sanırım en iyisi, Otomotiv Gazetecileri Derneği’nin (ve tabii otomotiv sektörü ile PR’cıların da) bu konuda kurallar oluşturması, sınırları belirlemesi...