Amerika’nın 13 yıl önce ‘öldürdüğü’ Irak ve dolayısıyla Bağdat’ın ne hallere düştüğünü unutmuş görünüyoruz. Bir araştırmaya göre Bağdat, beş yıl üst üste ‘en kötü şehir’ olarak listelenmiş. Elbette bu listeler, bu araştırmalara itiraz edilebilir, ama ortada bir hadise var: ‘İkinci Amerika’, kendi kirli menfaatleri için Irak’ı bir değil, iki defa öldürdü. Birinci (1990) ve İkinci (2003) Körfez Savaşları ile Irak’ı kırdı, döktü, böldü, parçaladı. Konu ile ilgili bir haberde, The Mercer Index for the Quality of Living (Mercer Yaşam Kalitesi Endeksi), Bağdat’ı, bir insanın bütün dünyada yaşayabileceği tartışmasız en kötü şehir olarak listelediğine yer verilmiş. Listeye göre Bağdat böylece Şam, Mogadişu ve Haiti’nin sürekli kargaşanın avucunda bulunan başkenti Port-au-Prince gibi ‘anarşi’nin hüküm sürdüğü şehirleri de geride bırakmış. Üstelik bu, Bağdat’ın bu kötü unvanı arka arkaya kazandığı beşinci sene olmuş. (AA, 21 Mart 2016) Peki, Irak’ta neler olmuştu? Haberler, yaşanan acıları kısaca hatırlamamızı sağlıyor: ABD ve İngiltere’nin başını çektiği ‘uluslar arası koalisyon’, sözümona kitle imha silâhlarından arındırmak bahanesiyle 20 Mart 2003’te Irak savaşını başlatmasıyla, etrafı çevrilmiş olan Irak halkının üstüne, ta bugüne kadar tesirleri devam eden bir süreç başlatılmıştı.