Kabul etmek lâzım ki Türkiye'nin Avrupa Birliği müzâkereleri
yolu çok inişli ve çıkışlı oldu.
Üyeliğe bir adım daha yaklaştık diye düşünürken bir rüzgâr esti ve
belki de bin adım geri düştük. Sonra yeniden yolculuk başladı ve bu
defa başka mâniler ortaya çıktı.
Pek çok hâdise gibi, yaşanan son ekonomik ve siyasî tartışmalar da gösterdi ki Avrupa Birliği üyeliği Türkiye'nin menfaatinedir. Elbette belli noktalarda zararlar da olabilir, ama üyelik, umumî anlamda millet menfaatinedir. Bununla birlikte ülkemizin AB üyesi olmasında Avrupa'nın da menfaati vardır. İki tarafın da kazanacağı bir yolculuktan, bir anlaşmadan ve bir üyelikten söz ediliyor. İdarecilerimizin zaman zaman sarfettiği gibi: Sen de kazan, ben de kazanayım.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyeliğinin her iki taraf için de doğru olduğunu belirterek, "Bu proje başarılı olmalıdır. Hiçbirimiz mükemmel değiliz, ancak hepimizin bu kadim kıt'anın geleceği için söyleyecek sözümüz, sağlayacak katkımız var" demiş: (AA, 11 Ocak 2017)