Ülkemiz Avrupa Birliği’ne tam üye oluncaya kadar ya da hürriyet ve adaletin iyi işlediği hür bir sistem yerleşinceye kadar AB üyeliği yolundaki çalışmaların desteklenmesi ve teşvik edilmesi lâzım.
Tabiî ki mühim olan; insan hak ve hürriyetlerinin mükemmel şekilde işlediği, adaletin de hızlı tecelli ettiği bir idarî yapıya kavuşmaktır. Bunun yolu AB üyeliğinden geçiyorsa ki, şimdiki hal bunu gösteriyor; bu yolun, bu sürecin, bu çalışmaların devam etmesi gerekir. “Bu süreci unutalım, başka yollar arayalım” demek Türkiye ve dünya gerçekleriyle pek örtüşmüyor. Gerçekten bu yol varsa, söylensin; o da tartışılsın. Ancak çeşitli sebeplerle bize ‘küsen’ iyilikler, başkalarının eline geçmiş. Temelde bize ait olan ve ihmalimiz sebebiyle başkalarının eline geçen bu iyiliklere, güzelliklere, adalete, hürriyete yeniden sahip olmak bizim hakkımız olsa gerek. AB sürecinde bu sebeple ısrarcı olmak gerekiyor.