Faruk Çakır Yeni Asya Gazetesi

Aynı delik, aynı yılan!

Maalesef, ülkemiz bir girdaba sürüklenmek üzere.Milletimize kurulan bu tuzağı bozmak için herkes, hepimiz elimizden gelen gayreti sarf etmek durumundayız. Terör, kışkırtma ve provokasyonlar daha fazla büyümeden...

10 Eylül 2015 | 84 okunma

Maalesef, ülkemiz bir girdaba sürüklenmek üzere.
Milletimize kurulan bu tuzağı bozmak için herkes, hepimiz elimizden gelen gayreti sarf etmek durumundayız. Terör, kışkırtma ve provokasyonlar daha fazla büyümeden engellenmelidir. Hukuk ve adalet içinde kalınarak ne gerekiyorsa hemen, bugün yapılmalı. Aksi halde Allah muhafaza geç kalmış oluruz.

Hatırlatmaya bile gerek yoktur ki, düşmanlar ‘puslu hava’yı sever. Ve böyle zamanlarda akıl değil, maalesef hissiyat devreye girer. Geçmişte, gençliğin galeyana gelmesi ve taşkınlık yapmasının ağır bedellerini ödemiş bir millet olarak çok hızlı hareket etmek ve bu belâyı def etmek durumundayız. Çünkü umumî musîbetler geldiğinde, Allah muhafaza etsin, yaş ve kuru birlikte yanabilir.

Fert ve millet olarak hepimizin atması gereken ilk adım, terör yangınına su dökmektir. Terörü daha da alevlendirecek her türlü söz, beyan ve hareket; terörün ekmeğine yağ sürmek anlamına gelir. Terör ateşi evimizi, mahallemizi ve şehrimizi sarmadan söndürülmeli. Ateşi ilk tutuşturanlardan adalet önünde hesap sorulması ondan sonra gelir ve gelmeli.

Törerle neredeyse yarım asırdır mücadele eden ‘beraber yaşayan’ bir ülke ve millet olarak geçmişte yaşanan hadiselerden ibret almış olmamız icap eder. Malûm olduğu üzere akıllı insan aynı delikten iki defa ısırılmaz ve ısırılmamalı. Bugün, ‘aynı delik, aynı yılan’ diyebileceğimiz bir tablo ile karşı karşıyayız. Terör deliğinde gizlenen ‘yılan’lar ayağımızı yeniden ısırmak ve ülkemizi zehirlemek istiyor. Bu ‘yılan’lara karşı gerekli tedbirleri almış olmamız icap ederken, bunu yapmamış görünüyoruz. Aynı delik ve aynı yılanlar tarafından ısırılmak hakikaten üzücü, hakikaten yaralayıcı.

Terörü protesto maksadıyla yapılan yürüyüş ve benzeri faaliyetlerin teröre alet edilmesi tehlikesi ile de karşı karşıyayız. Türkiye’nin yakın tarihi, kitlelerin provoke edilmesinin daha kolay ve daha mümkün olduğunu gösterir. Dolayısıyla Türkiye genelinde yapılan yürüyüşlere çok dikkat edilmesi icap eder. Fayda yerine zarar getirecek hiçbir adımın atılmaması isabetli olur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma