Dünyada yaşanan hadiseler, “doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık
doğruluğu” bütün dünyanın gündemine taşıyor.
Bir yandan “İslâm korkusu” yayılmak istenirken, öte yandan bu
korkuya çare olarak İslâmın doğru öğrenilmesi, öğretilmesi ve
yaşanması gerektiği hatırlatılıyor.
Hatırlanacağı üzere “doğru İslâmiyet ve İslâmiyete lâyık doğruluk” kavramı Risale-i Nur’da yer alan orıjinal tesbitlerden biridir. Bediüzzaman Hazretleri, “Eğer biz doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan fevc fevc dahil olacaklardır” demektedir. (Eski Said Dönemi Eserleri, Münâzarât, s. 259)
Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç de İstanbul’da düzenlenen “13. İslâm Zirvesi”ne katıldıktan sonra verdiği bir röportajda, “İslâm’ı gerçek manasıyla öğrenen yeni nesil önümüzdeki bölünmeleri aşacak ve İslâm’ı dünya gücü haline getirecektir” ifadelerini kullanmış. (Konuşan: Nil Gülsüm, Yeni Şafak, 25 Nisan 2016)
Bakir İzzetbegoviç’in bazı tesbitlerini özetleyerek paylaşmakta fayda var: