Gönül arzu eder ki okyanus ötesindeki, Amerika’daki başkanlık
seçimleri Türkiye’yi ve dolayısı ile İslam dünyasını
ilgilendirmesin.
Fakat dünya gerçekleri farklı. İstesek de istemesek de ABD’deki
başkanlık seçimi ülkemizi de İslam dünyasını da dünyayı da
ilgilendiriyor, merak ettiriyor.
ABD tarihinin en sıra dışı başkanlık seçimlerinden biri olarak görülen 2016 seçimleri 8 Kasım 2016’da yapılacak. Hatırlanacağı üzere eski Dışişleri Bakanı Demokrat Partili Hillary Clinton ABD tarihinin ilk kadın başkan adayı oldu. İş adamı Cumhuriyetçi Parti mensubu Donald Trump ise 60 yıl aradan sonra, siyasi kariyeri bulunmamasına rağmen başkan adayı olan ilk kişi olarak kayıtlara geçti.
Demokratlar, umumiyetle başka ülkelerde olduğu gibi Amerika’da da daha hürriyetperver politikalara imza atıyorlar. Amerika’daki Cumhuriyetçiler ise biraz Türkiye’deki ‘sol, tek parti’ anlayışını yansıtır diye bilinir.
Seçim tarihi yaklaştıkça medyada dikkat çekici bir taraftarlık, tarafgirlik öne çıkıyor. Türkiye’deki bir kısım ‘mütedeyyin medya’ Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump’ı destekliyor. Acaba “Bütün Müslümanları Amerika’dan kovacağım” mânâsına gelen beyanlarda bulunan ve bu beyanlarında ısrarcı olan Trump’ı mütedeyyin gazeteci ve siyasetçilerin desteklemesi nasıl izah edilebilir? Fikrî bir uyum ve benzerlik mi var?