Propagandaya değil de rakamlara bakılacak olursa, ülke olarak sağlam adımlarla ilerlediğimiz söylenemez. Başka pek çok ülke gibi ülkemiz de her geçen yıl büyüyor, ama bu büyümenin temeli ve özü sağlam mı? Üretim konusunda yapılması gereken işler yapılıyor mu? Bu vesile ile Doç. Dr. Selçuk R. Şirin’in twitter hesabından (12 Nisan 2016) paylaştığı “Hükümetlerin ortalama büyüme oranları”nı aktaralım: “%7: AP 75-77, %6.4: DP 59-60, %5.8: CHP 62-65, %5.6: AP 65-71, %5: ANAP 83-91, %4.7: AKP 02-14, %4.6: DYP 92-96.” Başımıza olumsuz anlamda ne geliyorsa, ‘boş övünme’den geliyor. “50 yılda yapılmayanları 10 yılda yaptık” diyenler bu rakamlarla ilgili bir itiraz ya da biz izah denemesi yaparlar mı? Rakamlar her şeyi anlatmayabilir. Fakat tamamen göz ardı edilebilir mi? Elbette ‘büyümek, zengin ülke olmak’ bir tabu değildir. Önemli olan büyümenin dengeli ve kalıcı olmasıdır. Dünyaca ünlü ekonomi profesörlerinden Daron Acemoğlu da, ‘kalcı büyüme’ ihtiyacına dikkat çekmiş.