Ülke olarak genç bir nüfusa sahip olmakla övünüyoruz. Bu
övünmede haklılık payımız da vardır, ancak sahip olduğumuz çocuk ve
genç nüfusa sahip çıktığımızı söyleyemeyiz. Bunu görmek için eğitim
sistemine bakmak kâfidir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı rakamlara göre Türkiye
nüfusu 2014 yılı sonu itibariyle 77 milyon 695 bin 904 iken çocuk
nüfus ise 22 milyon 838 bin 482 oldu. Birleşmiş Milletler tanımına
göre 0-17 yaş grubunu ihtiva eden çocuk nüfus, 1935 yılında toplam
nüfusun % 45’ini oluştururken 2014 yılında toplam nüfusun %
29,4’ünü oluşturdu.
10 milyon nüfuslu ülkeler kendilerini ‘büyük’ kabul ederken, Türkiye’de 18 yaş altı 22 milyon çocuk ve genç nüfusun olması elbette övülmeyi hak ettirir. Ancak her zaman ifade edilmeye çalışıldığı üzere, asıl mesele sahip olduğumuz bu genç nüfusu iyi eğitebilmek, onları ‘tuzak’lardan koruyabilmek ve geleceğe umutla bakabilmektir.
Genç nüfusa sahip olmakla ne kadar övünüyorsak, onları ‘tuzak’lardan koruyamadığımız için de o kadar dövünmeliyiz. Yine TÜİK’in rakamlarına göre çocukların ve gençlerin suç işleme nisbetleri hızla artıyor.