Her yıl olduğu gibi bu yıl da ‘Vergi Rekortmenleri Listesi’ açıklandı ve bu durum Türkiye’deki sistemin arızalı olduğunu bir defa daha gösterdi.
Çünkü liste, üretenlerin değil de daha çok paradan para kazananların, rant ekonomisinden medet umanların ve ‘al-sat’çıların kâr ettiğini ortaya koydu. Rekortmenler listesinde sanayicilerin değil de bankacıların olması başka nasıl izâh edilebilir?
Çok dikkat çekici başka bir nokta da devletin sahip olduğu enerji şirketlerinin geçen yıllara nisbetle kâr patlaması yapmış olmasıdır. Devletin sahip olduğu dört enerji firması 2016 yılında toplam 17 milyar liralık dönem kârı açıklamış. İlk bakışta, “Tebrik edelim” diyenler olabilir, ancak bu şirketlerin kârı ‘el emeği, alın teri’ neticesinde elde edilen bir kâr değildir. Uzmanların ifadesine göre bilhassa ‘doğalgaz/rahmanî gaz’da olduğu gibi uluslar arası şartların bir neticesi olarak ortaya kâr çıkmış durumda. Bilindiği gibi dünya piyasalarında petrol fiyatları geriledi. Bu düşüş, devletin elindeki ithalat tekeli sebebiyle iç piyasaya aynı ölçüde yansımadı. Önceki yıllara nisbetle daha ucuza aldığı hâlde fiyat indirimi yapmayan bu şirketler de kârlarına kâr katmış oldu. Yine uzmanların ifadesine göre fiyatların indirilmemesi ekonominin yavaşlamasına da sebep oluyor.