Görünüşte ‘çok mühim iş’lerle meşgul olduğumuz için, ailelerin parçalanması ve neticede ortaya çıkan vahim durumdan haberimiz olmuyor. Meselâ, rakamların ortaya koyduğu gerçeklere göre son 10 yılda boşanmalar arttı, buna karşılık evlilikler geriledi.
Peki, bu tablo, bu durum normal kabul edilebilir mi? Farzedilsin ki ekonomi iyi, ihracat arttı, yerli otomobil de ürettik; ama ailemiz dağıldı, evlenenlerin sayısı düştü, toplumda huzur kalmadı. Kâr etmiş mi oluruz? İyiye gitmiş mi oluruz? Çağ atlamış mı oluruz?
Tam aksine... Hem devlet hem de millet olarak maddî anlamda ne kadar zengin olursak olalım; sağlam temellere oturan bir aile yapımız ve manevî dünyamız yoksa huzur ve mutluluk bize uzak düşer. Bu noktada örnek isteyen, dünyanın en zengin ülkelerine bakabilir. Evet, zenginler, uzaya bile çıkmışlar; ama dağılan aileye, yıkılan ‘ev’lere, ümidini kaybeden insanlara karşı çaresizler.