Bir gün, bir hafta, bir ayda çok hızlı hadiseler yaşandı ve
istemediğimiz yeni bir sürece sürüklendik.
Gazeteler artık, yaşanan terör hadiselerinin listesini yayınlıyor.
Bu gidişe hemen engel olunmazsa, korkulan başa gelir ve çok daha
ağır faturalar öderiz, Allah muhafaza etsin.
İçinde bulunduğumuz sosyal krizden kurtulmak için aklı başında olan herkesin itidal ve sükûnet çağrısı yapması lâzım. Bu da yetmez, herkes, hepimiz sakin olmak durumundayız. Hiç kimse, pirelere kızarak yorgan yakma anlamına gelecek davranışların içine girmemeli.
Karşı karşıya olduğumuz sıkıntılar büyüktür. Ancak şunu unutmayalım ki, bu sıkıntılar aşılamayacak büyüklükte değildir. Bediüzzaman Hazretlerinin talebe ve hizmetkârlarından merhum Hamza Emek Ağabey, şöyle bir hatıra anlatır: “(Said Nursî) Şiddetli hastaydı. Biz de başucunda bekliyorduk. Daha sonra aniden iki defa uyandı. Tebessüm ediyordu. Gülerek buyurdu ki: ‘Kardaşlarım, korkmayınız, Risâle-i Nur bu memlekete hâkimdir. Masonların, zındıkların ve komünistlerin belini kırmıştır.’” (N. Şahiner, Son Şahitler, s. 421)