Kusura bakmayalım, ama her şeyden önce bahane üretmeyi bir yana
bırakmak durumundayız.
Bilhassa maddî sıkıntıların kaynağı olarak ülkemizin enerji
ithalatçısı olması, petrolünün bulunmaması gösterilir. Bir yönüyle
doğru olsa da gerçeğin tamamı böyle değildir.
Türkiye’nin kendisine yetecek kadar petrolü olmadığı doğrudur. Peki, sahip olduklarımızın kıymetini bilip gereğini yapabiliyor muyuz? Meselâ dünya fındık üretiminin yüzde 70’ini tek başına Türkiye elinde bulunduruyor. Fındığı hem en çok üreten hem de en çok ihraç eden bir ülkeyiz. Bununla birlikte fındıktan en çok para kazanan ülke değiliz! Demek oluyor ki bir mala, bir ürüne çokça sahip olmak tek başına yetmiyor. Petrol zengini olan ülkeler bu zenginlikten gereği kadar istifade edip ‘lider’ olamadığı gibi. Petrolü çıkarıp, işleyip katma değer ortaya koyamayan bir ülke, bir sistem gerçek anlamda zenginliğe kavuşamıyor.