Mahkemeler kadılara/ hâkimlere mülk olmadığı gibi, iktidarlar da
partilere ve liderlere mülk değildir.
Böyle olmakla beraber, ‘kadı’lar ve liderler; hep o mevki ve
makamlarda kalacakmış gibi davranır. Gün gelip de o mevki ve
makamlar terk edilince çoğu zaman pişmanlıklar öne çıkar. “O mevki
ve makamlarda keşke daha iyi işler yapabilseydim” denilir.
7 Haziran 2015 seçimleri de, mevki ve makamların kalıcı olmadığını tekraren gösterdi. Elbette, düne kadar bu mevki ve makamlarda oturanların bir kısmı yeniden o mevki ve makamlarda oturabilir. Bununla birlikte, yerlerinin eskisi kadar ‘sıcak’ olmadığını hissetmiş olmalılar. Velev ki tamamı bir süre daha o mevkilerde otursun, en nihayet o mevkiler bir gün boşaltmayacaklar mı? Madem ‘her gelecek yakındır’ o halde ömrü olanlar makamların geçici olduğunu herhalde görür.