Kimselerin itiraz etmediği bir gerçek var: Kim ki güneşe gözünü kapar, karanlıkta kalır.
Hatta bu meseleyi izah eden çok güzel bir ‘vecize’ de ekseriyetin ezberindedir: “İslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir; göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.” (Münâzarât, s. 44)
Manevî güneşlere gözlerini kapayanlar olduğu gibi, dünyamızı ısıtan maddî güneşe de hem gözünü hem de kulağını kapayanlar var. Aynı şekilde, manevî güneşlere gözünü kapayanlar zarar ettiği gibi, dünyamızın etrafında döndüğü maddî güneşe gözünü kapayanlar da zarar ve hatta iflâs ediyor.
Bilindiği üzere enerji, ülkelerin en çok ihtiyaç duyduğu kaynakların başında gelir. Meselâ, Türkiye’yi idare edenler her fırsatta, “Petrolümüz yok. Milyarlarca dolar para vererek dışarıdan ithal ediyoruz. Bu sebeple belimiz doğrulmuyor. Petrolümüz olsa, bizde de benzin 1 lira olurdu” derler. Bir yönüyle haklıdırlar, ama şundan da emin olalım ki; eldeki imkânları değerlendirmeyi bilemeyenler, petrolümüz de olsa onu israf etmeyi başarırdı!