Gazetemizin yazarlarından muhterem Halil Uslu Ağabeyi önceleri
gazetedeki yazılarından, gıyaben tanırdık.
1980’lerin ilk yarısında Yeni Asya çatısı altında çalışmaya
başlayınca, İstanbul’da düzenlenen çeşitli toplantı ve ‘ders’lerde
daha yakînen tanıma fırsatı bulduk.
Halil Ağabey, heyecanlı bir hatipti. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde seri konferanslar vermesiyle bilinirdi. Konferansları ekseriyetle Hz. Peygamberimiz’in (asm) hayatı ve Bediüzzaman’dan müjdeler hakkında olurdu. Pek çok düğünde de konuşmalar yapan merhum ağabeyimiz, buralarda da Risale-i Nur’dan istifade ile aile hayatının ‘Cennetten bir bahçe’ olmasının şartlarını sıralardı.
Mahalli gazetelerin haricinde Yeni Asya’da da haftada bir Cuma günleri yazısı yayınlanırdı. “Bâşet” klişesiyle yayınlanan yazılarında da ekseriyetle konferans ve intibalarını anlatırdı. Konya’da ikamet eder, ama Mevlevî misal her yere ulaşırdı.
Halil Ağabeyimiz, yazılarının gününde yayınlanmasına da özel itina gösterirdi. Bilgisayar ve e-posta imkânlarının olmadığı yıllarda yazılarını daktilo ile yazar, tashihini yapar ve mektupla gönderirdi. Bazen iki üç yazı aynı anda göndermiş olurdu. Cuma günü onun için önemliydi ve çok ciddî maniler olmadığı müddetçe, yazılarının yayın gününün değiştirilmesini istemezdi. Gönderdiği yazıların ulaşıp ulaşmadığını teyid için telefonla aradığında da gayet nazik, tam bir “İstanbul beyefendisi” gibi konuşur, tanıyan herkesin hatırlayacağı üzere, karşısındakine “Sultanım” diye hitap ederdi.