Suriye’de yaşanan felaket, ülke sınırlarını çoktan aştı ve
Avrupa’ya da ulaştı.
Bilhassa Aylan bebeğin başka bir ülkeye sığınmak için ailesiyle
birlikte denize açıldığı esnada boğulması ve cesedinin kıyılarımıza
vurması, sadece Türkiye’yi değil, Avrupa’yı ve dünyayı da sarstı.
Ve, “Aylan bebek süreci” diye isimlendirebileceğimiz yeni bir süreç
başladı. Bu süreçte, artık yöneticiler değil, fertler, sivil toplum
kuruluşları ve umumi anlamda ‘insanlık’ konuşuyor.
Muhtemelen bundan sonra hadiseler çok farklı değerlendirilecek. Yöneticiler, mültecilere ‘insan’ muamelesi yapmak durumunda kalacak. Avrupa’dan gelen haberler bu uyanışın, bu değişikliğin işaretlerini taşıyor. İlgili haberlerin bir kısmını özetlemekte fayda var:
*Bulgaristan’daki sivil toplum örgütleri, Avrupa’daki sığınmacılar krizi sebebiyle yaşanılan hadiselere ilgi göstererek “Dikenli Tellere Karşı Yürüyüş” sloganı ile gösteri yaptı. Ülkenin Türkiye ile olan ortak kara sınırında çekilen tel örgü engellerinin kaldırılmasını talep eden göstericiler Bulgaristan’ın bütün sınırlarını mültecilere açmasını ve gelen herkesi kucaklamasını istediler.