Dünyanın öbür ucundaki Amerika, beri ucundaki Irak’a güya demokrasi ve hürriyetler getirmek için bir değil, iki defa savaş ilân etti ve neticede hem Irak, hem de Amerika kaybetti.
Elbette kaybedenler Irak ve Amerika ile sınırlı değil. Bu savaşlar sebebiyle başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri de, bir bakıma dünya da kaybetti.
Hadiseler hızla geliştiği için geçmiş günlerde neler yaşandığını ve Irak’ın bu günlere nasıl geldiğini unutuyoruz. Amerika öncülüğünde Irak’a savaş açılması 17 Ocak 1991’de gerçekleşmişti. “Çöl Fırtınası Harekâtı” ile başlayan bu savaş, Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesinin ‘ceza’sı olarak dünyaya ilân edildi. Elbette Irak’ı Kuveyt işgaline tevşik eden de Amerika’ydı, ama bu bilgiler çok sonradan öğrenildi... Savaşı Amerika başlattı, ama tahmini olarak 60 milyar ABD Dolarındaki savaş maliyetinin 36 milyarlık kısmını tek başına Suudi Arabistan ödemiş.
Birinci Irak Savaşı yetmedi, Amerika 20 Mart 2003’te yeniden “Çokuluslu Koalisyon Kuvvetleri” oluşturdu ve ikinci defa Irak’a girdi. O gün başlayan savaşın faturalarını hep birlikte ödemeye devam ediyoruz. İsim ve resimlerin değişmesiyle hakikatlerin değişeceğini düşünenler, Irak savaşına ‘güzel’ bir isim bulmuş ve “Irak’ı Özgürleştirme Operasyonu” adını vermişlerdi. Amerika’da başkanlar değişti, Irak’ın kara talihi değişmedi. 15 Aralık 2011 tarihinde Bağdat’ta bulunan Amerikan Üssü’nden son Amerikan Bayrağı’nın indirilmesiyle savaş resmen sona ermiş kabul edilse de vaad edilen özgürlükler Irak’a gelmiş değil. Ki, Amerikalı yöneticiler bile bu savaşın vahim bir hata olduğunu defaatle ifade ettiler.