Hatırlanacağı üzere bir işi ehline vermemek kıyamet alâmetleri
arasında sayılır. Aynı şekilde; idareciler de kendilerine hak,
hukuk ve adaletle hükmetmelerinin hatırlatılmasından rahatsızlık
duyuyorsa o da bir bakıma kıyamet alâmeti sayılmalı.
Hak, hukuk ve adalet hatırlatması sadece siyasetçiler de sivil
toplum kuruluşlarından gelmiyor. İş dünyası da imkân ve fırsat
buldukça hukuk ve adalet hatırlatması yapıyor.
DEMSA Holding’in kurucusu Demet Sabancı Çetindoğan da bir beyanında hukuk hatırlatması yapmış.
15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünü değerlendiren Demet Sabancı Çetindoğan, “Perakende grubumuz da otellerimiz de mevcut durumdan çok etkilendi. Güney Koreli ortağımız Türkiye’den çıkıyor. Biz tüm enerjimizi Türkiye’yi anlatmaya verdik, ancak bizi en çok yabancı büyükelçiliklerden gönderilen mesajlar vuruyor. Psikolojik bir savaş veriliyor” değerlendirmesinde bulunmuş.
“Türkiye’nin 15 Temmuz’dan sonra yurtdışındaki algısını değiştirmeye ihtiyacı var. (...) Son dönemde neler yapıyorsunuz?” sorusu üzerine Demet S. Çetindoğan şöyle demiş: “Ne yapılsa az gelir. İçine itildiğimiz durumu herkes kendi alanında dünyaya anlatmalı. Ben şahsen hem çalıştığım derneklerle hem de şirketlerimizle bu süreçte maksimum gayret göstermeye çalışıyorum. (...) Nerede nasıl bir temasımız varsa bunun için çalışmalıyız. Devletimizle birlikte bu çabaları göstermek daha önemli oluyor. (...) Sanırım küresel bir güç mücadelesi yaşanıyor ve Suriye bunun için sadece bir gerekçe. Yeni sınırlar çizmek, yeni ittifaklar kurmak, yeni iktidar alanları tarif edilmek istenirken sizin bütün bu konteksten bağımsız olarak bir şey yapmanız mümkün değil. Türkiye’nin güçlü durması lâzım. Ekonomisiyle güçlü durması lâzım, hukukuyla güçlü durması lâzım, ama her şeyden önemlisi toplumsal barışıyla güçlü durması lâzım. Bu birliktelik görüntüsünün