Hal ve gidişi özetleyen güzel bir slogan var: Zengin yeraltı
kaynaklarının fakir bekçileriyiz.
Tabiî ki bu söz, bu slogan sadece Türkiye’nin halini göstermiyor.
Bir bütün olarak İslâm dünyası da bu durumda. Sahip olduğumuz
imkânları milletin hizmetine sunabilmiş değiliz.
En hakkaniyetli, en adaletli olması gereken Müslüman idareciler maalesef adaletli olamıyor. Dünya üzerindeki ‘fakir ülke’lerin çoğunluğunu İslâm ülkelerinin meydana getirmesi acı bir gerçek değil mi? Aynı zamanda bu fakir İslâm ülkelerin idarecilerin ekseriyetle zengin olması da başka bir çelişki değil mi? Ve yine bu ülkeler gelir dağılımının adaletsiz olduğu ülkeler arasında değil mi? Çelişki içinde çelişki...
İslâm dünyası ve Müslümanlar bu çelişkileri hak etmiyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da bir konuşmasında bu çelişkilere dikkat çekmiş. Hisarcıklıoğlu, İslâm Ticaret Sanayi ve Tarım Odası (ICCIA) Yönetim Kurulu’nun Konya’da düzenlenen toplantısındaki konuşmasında İslâm ülkelerinin en fakiri ile en zengini arasında 100 kattan fazla gelir farkı bulunduğuna dikkat çekerek, “Allah bunun hesabını bizlere soracak” demiş.