Türkiye’nin en büyük dertlerinden biri de israftır. Çeşitli
vesilelerle ifade edilmeye çalışıldığı üzere, devletteki israf
önlenebilse çok büyük işler yapılır.
Tabiî ki, ‘devletteki israf’ sadece bugünün derdi değil. Geçmişten
gelen bir hastalık. 600 sene dünyaya hükmeten Osmanlı Devletinin
dağılması da, başka sebeplerin yanında israf sebebiyledir. En güçlü
olduğu yıllarda ‘saray’lara itibar etmeyen Osmanlı yöneticileri,
devlet zayıfladıkça ve dağılmaya yüz tuttukça ‘saray’lara itibar
göstermiş. Saraylar yükseldikçe, itibar ve kuvvet azalmış.
Ülkemizde, hele hele son yıllardaki israfın haddi ve hesabı yok. Hangi konuya el atılsa, içinden bir israf tablosu çıkıyor. Devletteki israfı anlatmakla bitirmek mümkün değil. Kaldırımlardaki israfı hatırlayalım, yeter.
Çok yeni, bir hadise: Geçen günlerde mahallemizin kaldırımları tahmini olarak 5 cm kadar yükseltildi! Sebebini, hikmetini anlayamadık. Kaldırımlardaki taşlar söküldü, altına biraz kum serildi ve yeniden döşendi. Güya, tamir edildi! Allah bilir bu ‘hizmet’ sebebiyle devletin, milletin ve tabiî ki bizim ‘kasa’mızdan kaç lira çıktı?