Faruk Çakır Yeni Asya Gazetesi

Kendimizi kandıralım mı?

Türkiye, hiç arzu edilmeyen yeni bir sürece girmiş bulunuyor. Maalesef, ‘barış süreci’ devam ediyor derken, belirsizlik ve ‘kavga süreci’ne girildi.İyi bir benzetme değil, ama sıkıyönetim günlerinde...

26 Temmuz 2015 | 59 okunma

Türkiye, hiç arzu edilmeyen yeni bir sürece girmiş bulunuyor. Maalesef, ‘barış süreci’ devam ediyor derken, belirsizlik ve ‘kavga süreci’ne girildi.
İyi bir benzetme değil, ama sıkıyönetim günlerinde yaşananlara benzer hadiseler yaşanıyor, haberler duyuluyor. İşçiler kaçırılıyor, yollar kesiliyor, arabalar yakılıyor, bombalar atılıyor ve bazı büyük şehirlerin caddelerinde hiç arzu edilmeyen ‘silâhlı görüntüler’e şahit olunuyor.

Millet ekseriyetinin bu tablolardan rahatsız olduğunu söylemek mümkün. Ancak unutulmaması gereken şöyle bir çelişki var: Bugün karşılaştığımız tablo, dün yapılan yanlışların bir neticesidir. ‘Barış süreci’ devam ettirilirken ciddî yanlışlar yapıldı ve bu konuda yapılan ikazlar da dikkate alınmadı. Başka pek çok konuda olduğu gibi bu noktada da yine “Biz en iyisini biliriz, kimse bize akıl vermesin” tavrı sergilendi. Yanlışlarda ısrar edildi ve bugüne gelindi.

Maalesef yine yanlış işler yapılıyor. Belli bir noktaya gelen çalışmalardan, ‘masa’ların devrilmesi sebebiyle başa dönüldü. Sebebi, temellerin sağlam atılmamış olmasıydı. Bir twitter mesajında bu günlerin de geçeceği, yeniden ‘barış pazarlıkları’nın yapılacağı, ama o gün ‘geniş kitleler’i ikna etmenin çok daha zor olacağı ifade edilmiş ki, katılmamak mümkün değil. Türkiye bu sancı ile bu problemle uzun süre yaşayamayacağına göre ‘kalıcı barış’ı temin etmek durumundadır.

Pek çok konuda ‘muasır medeniyet seviyesi’ne ulaşan ülkeler örnek alınıyor da, aynı şey ‘terör’le mücadele konusunda niçin alınmıyor? Türkiye’de yaşayanlar sanki canlı yayınlarda yapılan ‘Dolmabahçe mutabakat’larına şahit olmadı. Türkiye’yi idare edenleri temsilen ‘en tehlikeli kişiler’le görüşmeler yapılmadı mı? ‘Ada’lara yapılan düzenli seferleri de mi unuttuk? Milletimiz, bağrına taş basarak ve haklı olarak terörün sona ermesi için her türlü fedakârlığı göze aldı. Dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmek, yeni bedeller ödemek övünülecek bir durum mu?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma