Doğru ya da yanlış halk arasında kabul görmüş şöyle bir söz
vardır: En büyük kötülük, kişinin kendisini kandırmasıdır.
Hâl ve gidişe baktığımızda büyük bir çoğunluğun gerçeklerle
yüzleşmek ve dertlere çare aramak yerine problemleri görmezden
gelerek kendisini kandırmayı tercih ettiğini söyleyebiliriz.
Türkiye’nin maddî ve mânevî dertleri ve problemleri vardır ve bunlar sadece bu günün meselesi de değildir. Zaman zaman azalsa da millet olarak başımızın dertlerden kurtulmadığı söylense yanlış olmaz. Bu da tabiîdir, çünkü neticede dünyada yaşıyoruz ve burası bir imtihan dünyası. Zaten dert ve sıkıntıların olması dünya hayatının özeti sayılır.
Her ay sonunda/başında Türkiye’nin ihracat rakamları açıklanır. İhracatın artması demek, başka ülkelere daha fazla mal ve hizmet satmak anlamına gelir ve bu durum milletin menfaatine olan bir gelişmedir. Temmuz ayının (2017) ihracat rakamları açıklanınca ihracatın beklenenden daha fazla arttığı haberleri yapıldı. Tabiî ki hadisenin ayrıntılarını bilmeyenler için meselâ “İhracat yüzde 30 arttı” başlıklı bir haber milyonları haklı olarak sevindirir. Türkiye’nin daha fazla mal ihraç etmesi, 80 milyonu sevindiren bir haberdir. Ancak gerçekten ihracat arttı mı?