Faruk Çakır Yeni Asya Gazetesi

Kıyamet kopmaz mı?

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Başkanı Mogens Lykketoft, dünyada 60 milyon kişinin evsiz olduğunu, 700 milyon insanın da aşırı yoksulluk, fakirlik içinde yaşadığını açıklamış. 60...

30 Mayıs 2016 | 148 okunma

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Başkanı Mogens Lykketoft, dünyada 60 milyon kişinin evsiz olduğunu, 700 milyon insanın da aşırı yoksulluk, fakirlik içinde yaşadığını açıklamış. 60 milyon insanın evsiz, 700 milyon insanın aşırı fakir olması; her halde dünyanın birinci meselesi olmalı. Hatta uluslar arası kuruluşlar başka işleri bir yana bırakıp, bu yaraya, bu derde acil çare aramalı ve bulmalı.   Ev, insanlar için en temel ihtiyaçlardan biri. 60 milyon insanın evsiz, hele hele 700 milyon insanın ‘aşırı fakir’ olduğu bir dünyada barış ve huzurun olması mümkün olur mu? Aşırı fakir olan insanları bir araya gelse, dünyanın en kalabalık nüfusa sahip ülkelerinden biri olur. “700 milyon”u sadece rakam olarak görmek ve bu fakirliğin mahiyetini anlamaya çalışmamak tam bir ‘kıyamet alâmeti’ olur.  Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Başkanı Mogens Lykketoft’un bu rakamları sıraladıktan sonra dikkat çektiği bir nokta daha var. Bu insanlık krizi en başta Türkiye olmak üzere Lübnan ve Ürdün’ün üzerinde baskı oluşturuyor. Türkiye’ye yaklaşık 3 milyon mülteci, muhacir ya da sığınmacının çok kısa bir zaman zarfında gelmesi başka problemlerin doğmasına da sebep oldu. Hem Türkiye’yi idare edenler, hem de dünya idarecileri hadisenin bu yönünü de görmek durumundadır.  Mısır’da açıklama yapan BM Genel Kurulu Başkanı Mogens Lykketoft, Eylül 2016’da düzenlenecek ‘sığınmacılar ve göçmenler zirvesi’nde evsiz insanlar meselesine çözüm bulmak amacıyla dünya liderlerine baskı yapmak gerektiğini de dile getirmiş. (AA, 28 Mayıs 2016)

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma